Handan Gökçek

Handan Gökçek'in Hikayesi

     İzmir doğumlu yazar Handan Gökçek, eğitim hayatını da bu şehirde tamamladı. Yazmaya lise yıllarında başlayan Gökçek, özellikle toplumsal konulara duyarlılığıyla dikkat çekti. Sakarya Valiliği’yle yürütülen, çocuklara yönelik “Hani Her Şey Bir Oyundu” projesinde görev aldı. 2011 yılında kaleme aldığı “Bebek-ler” adlı tiyatro oyunu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında sahnelendi.

     Yazın hayatına şiirle adım atan Gökçek, zamanla öyküye yöneldi. İlk öyküsü Yalnızlığımdaki Kalabalık, Bir Bilet Gidiş-Dönüş dergisinde yayımlandı. Sonrasında öyküleri; Bahçe, Kum, Varlık, Adam Öykü, Sarnıç gibi pek çok dergide yer aldı. İlk öykü kitabı Düş Hırsızı’nda kadın kimliğini bireysel ve toplumsal yönleriyle ele aldı. Sır Dökümü (2008) ve Katre (2018) adlı kitaplarında ise kadına yönelik şiddet, çocukluk travmaları, ötekileştirme gibi temaları işledi.

Gökçek, roman türünde de eserler verdi. İlk romanı Ah Mana Mu (2010), mübadele yıllarını ve aşkı iki farklı zaman düzleminde kurguladı. Ve Yokmuş (2017) adlı romanında ise 12 Eylül dönemine odaklandı. Ayrıca Gökyüzü Perileri ve Yeryüzü Çocukları, Minik Yağmur Damlasının Maceraları gibi çocuk kitaplarıyla edebiyatın farklı türlerinde üretmeye devam etti.

Kadın Yazarlar Derneği üyesi olan Handan Gökçek, halen İzmir’de yaşamakta ve yazın çalışmalarını sürdürmektedir.

​

" Doğmak tesadüflere bağlıdır, başkalarının koyduğu bir isim altında yaşam sürer. Yazmak kendini kanıtladığı anda önce haritadaki sınırlar silinir, sonra diller ve en son dinler. Geriye kalana bakılır “İNSAN” o insanın gözlerinden görülür dünya,  aşk, savaş, barış, ayrılık ve insani olan her duygu… Bazen susmak için yazılır, bazen haykırmak, bazen kendine dokunmak bazen de elinin eremeyeceği yerlere uzanmak… Arka sokaklar keşfedilir, içsel sokaklar. Yük ve yoldur yazmak…. Çoğu zaman bir metnin sonuna koyulan o son noktanın hazzıdır. "